Visa Hisse Senedi – ABD Adalet Bakanlığı’ndan Visa’ya Rekabet Davası: İddialar ve Yanıtlar

Visa Hisse Senedi – ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), dünyanın en büyük ödeme işleme şirketlerinden biri olan Visa’ya karşı önemli bir rekabet karşıtı dava açtı. Salı günü yapılan dava başvurusu, Visa’nın debit (banka) ödeme işleme pazarında rekabeti bastıran anti-rekabetçi uygulamalarda bulunduğunu iddia ediyor. Bu gelişmenin ardından Visa’nın hisseleri, piyasa kapanışında yaklaşık %5,5 oranında değer kaybetti.

Visa’nın İddia Edilen Anti-Rekabetçi Davranışları

DOJ, ABD’deki debit işlemlerin %60’ından fazlasını işleyen Visa’nın, kart vericileri, perakendeciler ve potansiyel rakiplerle yaptığı özel anlaşmalarla pazar hakimiyetini sürdürdüğünü öne sürüyor. Savcıların iddialarına göre, bu anlaşmalar Visa’nın yıllık yaklaşık 7 milyar dolar tahsil etmesine olanak tanıdı. DOJ davası, Visa’nın şüpheli uygulamalarının yenilikçiliği ve diğer şirketler, özellikle fintech firmaları olan Apple, PayPal ve Square (şimdi Block Inc.) gibi rakiplerin rekabetini engellediğini vurguluyor.

Bu iddialara yanıt olarak Visa’nın genel danışmanı Julie Rottenberg, şirketin uygulamalarını kararlılıkla savundu. Rottenberg, Visa’nın işletmeler ve tüketiciler tarafından tercih edilmesinin nedeninin güvenilir ve sağlam ağı, dünya çapında dolandırıcılık koruma hizmetleri ve sağladığı değer olduğunu belirtti. Ayrıca, DOJ’nın iddialarının “dayanaksız” olduğunu ve Visa’nın davayı kararlılıkla savunmayı planladığını ekledi.

Biden Yönetimi’nin Kurumsal Uygulamalara Yönelik Mücadelesi

Bu dava, Biden yönetiminin artan tüketici fiyatlarıyla mücadele etme çabalarının bir parçasıdır ve bu durum, yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde seçmenler için büyük bir endişe kaynağıdır. Başsavcı Merrick Garland, Visa’nın iddia edilen kötü davranışlarının kapsamlı etkilerine dikkat çekerek, Visa’nın eylemlerinin yalnızca bir ürünün fiyatını değil, piyasadaki hemen hemen her şeyin fiyatını etkilediğini belirtti. DOJ, Visa’nın anti-rekabetçi davranışlarının 2012 civarında, kart vericilerin rakip ödeme ağlarına uyum sağlamasını gerektiren düzenlemelerin ardından başladığını iddia ediyor.

Dava ayrıca Visa’nın, piyasadaki hakimiyetini tehdit edebilecek yeni fintech rakipleriyle kısıtlayıcı anlaşmalar yaparak, onların ürün lansmanlarını engellediğini öne sürüyor. Bu anlaşmalar, rekabeti caydırarak Visa’nın kârlı debit işleme pazarındaki hakimiyetini sürdürmesine olanak tanıdı.

Hukuki Sonuçlar ve Sektör Üzerindeki Etkiler

DOJ’nın hukuki girişimi, Visa’nın rekabeti engelleyen fiyatlama modellerini uygulamasını yasaklamayı hedefliyor. Hükümet ayrıca, Visa’nın potansiyel rakiplerini pazardan uzak tutmak için onlara ödeme yapmasını durdurmayı amaçlıyor. Bu, hem çevrimiçi hem de mağaza içi işlemler için debit ödeme işlemlerinde rekabet dengesini yeniden sağlamayı amaçlıyor.

Bu dava, Visa’nın ana rakibi olan Mastercard ile birlikte yaklaşık iki yıldır süren hukuki mücadelelerin hemen ardından geliyor. Her iki şirket de, değişim ücretleriyle ilgili potansiyel uzlaşmalar için önemli miktarda fon ayırdı.

Ödeme Sektörü Üzerindeki Etkileri

DOJ’nın davası, daha geniş ödeme endüstrisi için önemli sonuçlar doğurabilir. Hükümet davayı kazanırsa, Visa’nın ABD’deki debit işlemleri yönetme şeklini değiştirmesi gerekebilir; bu da perakendeciler ve tüketiciler için daha düşük ücretlere yol açabilir. Ayrıca, bu durum hızla büyüyen fintech alanında yeni rakiplerin pazar payı kazanma ve tüketicilere fayda sağlayacak yenilikçi çözümler sunma fırsatlarını açabilir.

Ayrıca, bu dava Visa ve Mastercard gibi büyük finansal oyunculara yönelik artan denetimi vurguluyor; zira hükümet bu şirketlerin hakimiyetinin rekabeti engellememesini veya tüketiciler için yüksek maliyetlere yol açmamasını sağlamak istiyor. Hukuki süreç ilerledikçe, sonucun ABD’deki debit işlemlerin nasıl işlendiği üzerinde kalıcı etkileri olması bekleniyor ve ödeme sektörünün rekabetçi yapısını yeniden şekillendirebilir.

Debit Ödeme İşlemelerinin Geleceği

DOJ’nın Visa’ya açtığı dava, ödeme işleme endüstrisindeki pazar hakimiyeti üzerindeki sürekli mücadelede önemli bir gelişmedir. Visa’nın rekabeti bastırdığı ve tüketiciler ile perakendeciler için maliyetleri artırdığı iddialarıyla, hem şirket hem de daha geniş pazar için riskler yüksektir. Bu hukuki mücadele sürerken, debit işlemlerin nasıl işleneceğine dair potansiyel değişiklikler, finansal manzarayı yeniden şekillendirebilir ve yıllar içinde daha fazla rekabet ve yenilik için kapıları açabilir.

SSS: Visa’ya Yönelik Antitröst Davası Hakkında