Öne Çıkan Haber Başlıkları
Bitcoin’in Büyüme Hızı Neden Yavaşlıyor?
2009’da ortaya çıkan Bitcoin, genç, yıkıcı ve potansiyel dolu bir teknoloji olarak sahneye çıktı. Tıpkı her devrim niteliğindeki teknolojide olduğu gibi, ilk yılları belirsizlik, volatilite ve sınırsız iyimserlikle geçti. Ancak 2025 yılı itibarıyla Bitcoin artık kaçınılmaz bir gerçeklikle karşı karşıya: Orta yaş hesaplaşması.
Büyüme Hızı Gözle Görülür Şekilde Yavaşlıyor
Bitcoin’in yükseliş eğrisi çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor. 2013 boğa sezonunda %31.000 (310x) getiri sağlandı. 2017’de bu oran %14.300’e (143x) düştü. 2021’de ise sadece %1.100 (11x). 2025 döngüsü ise yalnızca %210 (2.1x) seviyesinde. Bu geometrik düşüş, sürekli büyümenin sürdürülemezliğine işaret ediyor.
Akademisyen Nassim Nicholas Taleb, Bitcoin, Currencies, and Fragility adlı çalışmasında, getirisi olmayan varlıkların zamanla “inanç bazlı balonlar” haline geldiğini ve piyasa disipliniyle bu balonların kaçınılmaz olarak söneceğini belirtiyor.
İnanç ile Gerçeklik Arasında Bir Değerlendirme
Ethereum’un kurucu ortağı Joe Lubin, kripto para değerinin “inanca dayalı” olduğunu savunmuştu. Fiat para ile benzerlik kurmuştu. Ancak fiat para birimleri; maliye politikaları, vergi sistemi ve merkez bankaları tarafından desteklenirken, Bitcoin bu yapısal desteklerden yoksun. Bu fark, görmezden gelinemeyecek kadar önemli.
Üründen Altyapıya Geçiş Dönemi
MySpace veya Netscape gibi zamanının devleri unutuldu; ama onları ayakta tutan altyapılar –örneğin internet– kalıcı oldu. Bugün yatırımcılar da dikkatini Bitcoin’den çok blockchain altyapısına çeviriyor: Doğrulayıcı düğümler, veri depolama sistemleri ve ağ protokolleri ön plana çıkıyor. Bitcoin sembolik değerini korusa da, sektör altyapıya yöneliyor.
Uzun Vadeli Planları Gözden Geçirme Zamanı
Bitcoin’in doğuş yılı olan 2009’dan itibaren 41 yıl sonra, yani 2050’de, 20 yıllık kilitlenmiş yatırım planları açılacak. Sormakta fayda var: Evde 41 yıllık bir teknolojik cihazınız var mı? Teknolojinin doğal yaşam döngüsünü anlamak, hem yatırımcılar hem de karar alıcılar için stratejik bir zorunluluk haline geldi.
