Ethereum’un Stablecoin Üstünlüğü Son Zamanlarda Tehlikede

Ethereum, finans kurumlarının gözünde cazibesini kaybetmeye başlıyor. Kurumlar, kendi ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanmış blokzincirleri tercih ediyor. Klarna’nın stablecoin’ini alternatif bir ağda piyasaya sürmesi gibi son gelişmeler, Ethereum’un bu alandaki üstünlüğünü yeniden tartışmaya açtı. Cantor gibi gizlilik odaklı zincirlerin yükselişi ise durumu daha da karmaşık hâle getiriyor.
Klarna, 25 Kasım tarihinde KlarnaUSD stablecoin’ini piyasaya sürdü. Böylece Stripe ve Paradigm tarafından ödeme altyapısı olarak kullanılan Tempo üzerinde stablecoin çıkaran ilk banka oldu. Kripto topluluğu bu kararı yoğun biçimde tartışıyor. Bazıları bunu Ethereum için net bir uyarı işareti olarak görüyor.
Biri bana bunun Ethereum için neden bearish olmadığını açıklasın? Stablecoin alanına büyük bir giriş yapan dev bir fintech, bunu Ethereum’da çıkarmıyor. Tempo olmasaydı muhtemelen Ethereum veya bir ETH L2 üzerinde çıkacaktı… Tempo, Ethereum’un ana kullanım tezi olan stablecoin pazarından pay alıyor.
bir analist
Büyük Fintech’ler Ethereum’u Es Geçiyor, Özel Zincirler Öne Çıkıyor
USDT ve USDC gibi toplam piyasa değeri 100 milyar doların üzerinde olan büyük stablecoin’ler Ethereum üzerinde çalışıyor. Bu varlıklar Ethereum’a yüksek ücret geliri ve yoğun işlem hacmi sağlıyor. Klarna’nın Tempo’yu seçmesi, Ethereum ekosisteminden yenilik ve likidite çekilmesine yol açabilir. Bir diğer analist Zach Rynes, Klarna’nın hamlesinin kurumsal blokzincirlerin yükselişini doğruladığını belirtiyor. Büyük fintech şirketlerinin kamuya açık zincirleri gölgede bırakmaya devam ettiğini vurguluyor.
Bu, kurumsal L1 zincirlerinin kalıcı olduğuna dair bir başka teyit. Piyasadaki ‘tarafsız’ halka açık zincir #375936 yine dev fintech’ler tarafından eziliyor.
Rynes
Bu eğilim, Canton Network gibi ağların büyümesiyle daha da belirginleşiyor. Canton, gizlilik kontrolleri üzerine kurulu bir Layer-1 zinciri. Kurumlar, işlemlerinin görünürlüğünü artırma ya da tamamen gizleme seçeneğine sahip oluyor. Böylece tamamen özel veya tamamen izinli sistemler oluşturmak mümkün hâle geliyor.
Ethereum’daki Şeffaflık, Büyük Finansal Kurumlar İçin Risk Oluşturuyor
Kurumların Ethereum’dan uzaklaşmasının başlıca nedeni gizlilik olabilir. Ethereum gibi halka açık blokzincirlerde tüm işlemlerin kalıcı olarak görünür olması, büyük miktarlarda fon taşıyan banka ve şirketler için ciddi bir sorun. Bu şeffaflık, rakiplerin iş ortaklıklarını görmesine, işlem önden çalıştırmasına (front-running) ve ticari stratejileri analiz etmesine izin verebilir.
COTI Network’ün raporuna göre Web3 şirketleri çoğu zaman blokzincir şeffaflığını bir risk unsuru olarak görmezden geliyor. Ancak kamuya açık zincirlerdeki tüm işlemler ve metadata bilgileri, özel ticari verilerin açığa çıkmasına veya pazarlık gücünün zayıflamasına yol açabiliyor. Bu durum ticari sırların ifşasına, ayrıca GDPR gibi gizlilik düzenlemeleriyle ilgili uyumluluk sorunlarına neden olabiliyor. Bu nedenle kurumlar, ya kendi özel blokzincirlerini geliştiriyor ya da gizlilik seviyesi daha yüksek kamu blokzincirlerini tercih etmeye başlıyor.
Daha güncel kripto haberleri için Crypto Data Space’i takip edebilirsiniz.








