Kripto ve Wall Street Arasında Geleceğin Köprüsü
Bir dönem kriptoya mesafeli yaklaşan BlackRock CEO’su Larry Fink ve COO Rob Goldstein, artık tokenizasyonun finansın geleceğinde kritik bir rol oynayacağını savunuyor. İkilinin The Economist’te yayımlanan görüş yazısında, tokenizasyonun mevcut finans sisteminin yerine geçmeyeceği, ancak geleneksel finans ile kripto dünyası arasında bir köprü görevi göreceği vurgulandı.
Fink ve Goldstein, “iki taraflı bir köprü” benzetmesi yaparak şunları yazdı:
“Bir nehrin iki yakasından inşa edilen ve ortada buluşan bir köprü düşünün. Bir tarafta geleneksel kurumlar, diğer tarafta ise stablecoin ihraççıları, fintech şirketleri ve halka açık blokzincirler gibi dijital odaklı yenilikçiler var.”
Onlara göre bu iki ekosistem rekabet etmek yerine birlikte çalışmayı öğreniyor.
“Gelecekte insanlar hisse senetlerini ve tahvilleri bir portföyde, kripto varlıkları başka bir portföyde tutmayacak. Her tür varlık, tek bir dijital cüzdan üzerinden alınabilir, satılabilir ve saklanabilir,” ifadelerini kullandılar.
13,4 trilyon dolarlık varlığı yöneten BlackRock, bu dönüşümün finans dünyasındaki en büyük aktörlerden biri olarak dikkat çekiyor. Fink’in artık tokenizasyona güçlü destek vermesi, sektör için önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor.
Tokenizasyonun Gerçek Değeri Ortaya Çıkıyor
Fink ve Goldstein, başlangıçta tokenizasyonun kripto balonunun içinde kaybolduğunu ve çoğu zaman “spekülasyon” gibi göründüğünü kabul etti.
“İlk bakışta büyük fikri görmek zordu çünkü tokenizasyon kripto patlamasına karışmıştı ve bu dönem çoğu zaman spekülasyon gibi görünüyordu,” dediler.
Ancak geleneksel finansın artık tokenizasyonun gerçek potansiyelini fark ettiğini belirttiler:
“Tokenizasyon, bugün piyasaları domine eden halka açık hisse ve tahvillerin ötesinde, yatırım yapılabilir varlıkların dünyasını büyük ölçüde genişletebilir.”
BlackRock, bu alanda önemli bir adım atmış durumda. Mart 2024’te piyasaya sürülen BUIDL isimli tokenleştirilmiş likidite fonu, 2,8 milyar dolar büyüklüğüyle kendi kategorisinde en büyük fon hâline geldi.
Düzenleyiciler Geleneksel ve Tokenize Piyasaları Uyumlu Hale Getirmeli
İkili, tokenizasyonun ilerlemesi için sürecin güvenli ve düzenli şekilde yürütülmesi gerektiğini, bunun da politika yapıcıların ve düzenleyicilerin mevcut kuralları güncellemesini zorunlu kıldığını söyledi.
Fink ve Goldstein, sabit getirili piyasaları dönüştüren tahvil borsa yatırım fonlarının (ETF) benzer bir rol oynadığını hatırlattı:
“Bond ETF’leri, dealer piyasalarını halka açık borsalarla bağladı ve yatırımcıların daha verimli işlem yapmasını sağladı.”
Ayrıca spot Bitcoin ETF’lerinin de dijital varlıkları geleneksel borsalara taşıdığına dikkat çekerek şunları eklediler:
“Bu yeniliklerin her biri birer köprü niteliğinde. Aynı prensip tokenizasyon için de geçerli.”
Düzenleyicilerin teknolojiye değil, varlığın özüne odaklanması gerektiğini vurguladılar:
“Düzenleyiciler tutarlılık sağlamalı: Risk, nasıl paketlendiğine göre değil, ne olduğuna göre değerlendirilmelidir. Bir tahvil, blokzincirde olsa da hâlâ tahvildir.”








