Öne Çıkan Haber Başlıkları
Citadel Daha Sert Denetim İstiyor
Piyasa yapıcı Citadel Securities, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) tokenleştirilmiş hisse senetlerini ticaretini yapan merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarına daha sıkı düzenlemeler getirilmesini önerdi. Bu adım, kripto topluluğu tarafından güçlü bir şekilde eleştirildi.
Salı günü SEC’ye gönderilen mektupta, Citadel, DeFi geliştiricileri, akıllı sözleşme mühendisleri ve kendi kendine saklama (self-custody) cüzdan sağlayıcılarının, “geniş muafiyet” kapsamında tokenleştirilmiş ABD hisse senedi ticaretine izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Şirket, bu platformların “borsa” veya “broker-dealer” tanımlarına girebileceğini ve tokenleştirilmiş hisseler sunuyorlarsa mevcut menkul kıymet yasaları kapsamında düzenlenmesi gerektiğini savundu.
“DeFi protokolleri aracılığıyla bir tokenleştirilmiş hisse ticaretini kolaylaştırmak için geniş muafiyet verilmesi, aynı menkul kıymetin ticareti için iki ayrı düzenleyici rejim yaratır,” denildi. “Bu durum, Exchange Act’in benimsediği ‘teknoloji tarafsız’ yaklaşımının tam tersidir.”
Bu mektup, SEC’nin tokenleştirilmiş hisselerin nasıl düzenlenmesi gerektiği konusundaki kamu görüşlerini toplama çağrısına yanıt olarak gönderildi.
Kripto Topluluğundan Sert Tepki
Kripto liderleri ve savunuculuk gruplarından gelen tepkiler hızlı oldu. Blockchain Association yönetim kurulu üyesi ve avukat Jake Chervinsky şunları söyledi:
“Citadel’in, finansal sistemdeki yırtıcı ve fırsatçı aracıları ortadan kaldıran yeniliğe karşı çıkacağını kim düşünürdü?”
Ardından ekledi: “Ah, doğru, kriptodaki herkes zaten bunu düşünüyor.”
Uniswap kurucusu Hayden Adams da Citadel’i eleştirerek, “Gölge TradFi piyasa yapıcısının, likidite yaratma bariyerini düşürebilecek açık kaynaklı, eşler arası teknolojiyi sevmesi beklenmez,” dedi.
Kripto savunuculuk grubu Blockchain Association CEO’su Summer Mersinger, yazılım geliştiricilerin finansal aracılar gibi düzenlenmesinin ABD’nin inovasyon ekosistemine zarar vereceğini belirtti.
“Yazılım geliştiricileri finansal aracılar gibi düzenlemek, ABD’nin rekabet gücünü zayıflatır, inovasyonu yurtdışına taşır ve yatırımcı korumasına hiçbir katkı sağlamaz,” dedi.
Mersinger, SEC’nin bu öneriyi reddetmesini ve düzenleyici dikkati “kullanıcılar ile varlıkları arasında aracı konumunda olan gerçek finansal kurumlar” üzerine odaklamasını tavsiye etti.
Citadel, Temmuz ayında SEC’nin Kripto Görev Gücü’ne gönderdiği bir yazıda, tokenleştirilmiş menkul kıymetlerin “kendi çıkarlarına yönelik düzenleyici boşluklardan ziyade, piyasa katılımcılarına gerçek inovasyon ve verimlilik sunarak başarılı olması gerektiğini” savunmuştu.
Sektör Grupları Citadel’in Görüşünü Destekliyor
Menkul Kıymetler ve Finansal Piyasalar Derneği (SIFMA), Çarşamba günü benzer bir açıklama yaptı. Yeniliği desteklerken, tokenleştirilmiş menkul kıymetlerin geleneksel finansın yatırımcı koruma standartlarına tabi olması gerektiğini vurguladı.
SIFMA, Ekim’deki flash crash dahil olmak üzere kripto piyasalarındaki son dalgalanmaları, “uzun süredir var olan menkul kıymet düzenleme çerçevelerinin piyasa kalitesini korumak ve yatırımcıları korumak için neden oluşturulduğuna dair zamanında hatırlatmalar” olarak nitelendirdi.
Bu açıklama, SIFMA’nın Temmuz ayında aldığı pozisyonla da örtüşüyor; o dönemde blockchain veya DeFi platformları için SEC’den herhangi bir muafiyet talebini reddetmişti.
Kasım ayında, büyük küresel borsaları temsil eden World Federation of Exchanges de SEC’ye, tokenleştirilmiş hisseleri sunmak isteyen kripto şirketlerine yönelik “yenilik muafiyeti” planını bırakma çağrısı yaptı.
Tokenleştirilmiş Piyasaların Düzenlenmesi Üzerine Süren Tartışma
Bu mektuplar ve açıklamalar, geleneksel finans kurumları ile kripto sektörü arasında tokenleştirilmiş menkul kıymetlerin nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda büyüyen bir ayrımı gözler önüne seriyor. SEC geri bildirim toplamaya devam ederken, DeFi’nin hisse piyasalarındaki rolü ve uygulanacak düzenlemelerin kapsamı tartışmaları hız kesmeden devam ediyor.
