Öne Çıkan Haber Başlıkları
BYD Kâr Düşüşü ve Rekabet Baskısı Altında
Son beş yıldır BYD Co., elektrikli araç (EV) pazarında hız kesmeden ilerledi. Çinli otomobil üreticisi, 2024 yılında devlet destekleri, agresif fiyatlandırma ve yurtdışı genişleme stratejileri sayesinde Tesla’yı geride bırakarak dünyanın en çok satan elektrikli otomobil üreticisi konumuna yükseldi.
Ancak yükselişin ardından şirket, beklenmedik bir gerçeklikle karşı karşıya. Çin’deki sert fiyat savaşına yönelik düzenleyici incelemelerin artırılması, BYD’nin büyüme ivmesini yavaşlattı. Beklenen bir rekor yılı yerine, 2024 şirket için 2020’den bu yana en zorlu döneme dönüştü.
Devlet Destekli Başarıdan Düzenleyici Baskıya
BYD’nin hızlı yükselişi, devlet teşvikleri ve stratejik fiyatlandırma sayesinde mümkün oldu. Çin hükümetinin elektrikli araçları destekleyen politikaları, vergi indirimleri ve sübvansiyonlar, BYD’nin piyasaya uygun fiyatlı ve giderek daha sofistike araçlar sunmasını sağladı.
Şirketin kompakt şehir otomobillerinden lüks sedanlara kadar uzanan geniş ürün yelpazesi, elektrikli araç sahipliğini birçok tüketici için erişilebilir hale getirdi.
Ancak artık büyümenin kaynağı olan bu faktörler, bir yandan da incelemelerin odak noktası haline geldi. 2024 başında Çinli düzenleyiciler, yerel otomobil üreticileri arasındaki yoğun fiyat savaşına karşı denetimleri artırdı. Bu savaş, BYD’nin agresif indirimleriyle şekillenmiş ve Çin EV pazarını yeniden yapılandırmış olsa da, kârlılık üzerinde baskı oluşturdu.
Analistler, “Yetkililer, süresiz indirim dönemi sona erdiğini net şekilde belirtti” diyerek, sektörün artık sürdürülebilir kârlılığa odaklanacağını vurguladı.
Çin’de Artan Rekabet ve Satış Yavaşlaması
BYD’nin en büyük pazarı olan Çin’de rekabet hiç olmadığı kadar yoğun. Eskiden tartışmasız lider konumunda olan BYD, Eylül 2024’te devlete ait SAIC Motor Corp.’a liderliği kaptırdı. SAIC, geniş dağıtım ağı ve güçlü marka iş birlikleri ile öne çıkıyor.
Ayrıca BYD, ardışık iki çeyrek kâr düşüşü bildirdi. Şirketin net geliri, ikinci çeyrekte %30, üçüncü çeyrekte ise %33 azaldı. Bu durum, maliyet baskılarının ve talep yavaşlamasının etkisini gösteriyor.
2020’den bu yana ilk kez, BYD toplam satışlarında yıllık bazda düşüş yaşadı. Mevsimsel yavaşlama etkili olsa da Geely, Leapmotor ve Xiaomi gibi rakiplerin pazar payını artırması da önemli bir faktör.
BYD üst düzey yöneticilerinden Li Yunfei, “Çin EV pazarı olgunlaşıyor ve marka bağlılığı artık garanti değil. Hem eski oyuncular hem de yeni teknoloji firmaları rekabeti artırıyor” dedi.
Hedefler Revize Ediliyor
Satışlardaki yavaşlama, BYD’yi agresif hedeflerini revize etmeye zorladı. Şirket, önceden 2025 için 5,5 milyon araç satmayı planlıyordu; ancak bu hedef artık 4,6 milyon olarak güncellendi.
Yönetim, artık önceliği hacim yerine mârjları korumaya ve yurtdışı genişlemeye vermeyi planlıyor. Bu yaklaşım, Çin’in ana şehirlerindeki pazar doygunluğunu da dikkate alıyor.
Yurtdışı Satışlar Kısmi Rahatlama Sağlıyor
BYD’nin yurtdışı genişleme stratejisi, iç pazardaki yavaşlamayı bir miktar dengeledi. Avrupa, Güneydoğu Asya ve Latin Amerika gibi pazarlarda araçları iyi karşılanıyor. Özellikle Tayland, Brezilya ve Almanya gibi ülkelerde tüketiciler BYD’nin uygun fiyatlı ve güvenilir araçlarını tercih ediyor.
Yurtdışındaki daha yüksek fiyatlar, şirketin kâr marjlarını artırmaya yardımcı oluyor. Ancak yurtdışı başarı, iç pazardaki zayıflığı tamamen telafi etmeye yetmiyor. Analistler, “Yurtdışı satışlar güçlü ama Çin pazarı BYD’nin büyümesinin omurgası olmaya devam ediyor. İç pazardaki yavaşlama sürerse kâr düzeylerini dengelemek zor olacak” diyor.
Kâr Düşüşleri ve Zorlu Dönem
Ağustos 2024’te BYD (Build Your Dreams) üç yılı aşkın sürenin ardından ilk çeyrek kâr düşüşünü açıkladı (%30 düşüş). İki ay sonra gelen üçüncü çeyrek raporu ile net kâr %33 azaldı.
Bu ardışık düşüşler, artan rekabet ve düzenleyici baskıların sektörü nasıl şekillendirdiğini ortaya koyuyor. Önceden sürekli büyüyen BYD, artık diğer üreticilerle benzer baskılarla mücadele ediyor.
Yine de analistler, BYD’nin dikey entegrasyon modeli, batarya teknolojisindeki uzmanlığı ve devletle güçlü ilişkilerinin şirketi uzun vadede avantajlı konumda tuttuğunu belirtiyor.








