Yatırımcılar Uzun Vadeli Tutmaya Yönelirken Ether Arz Şokuyla Karşı Karşıya

Merkezi borsalarda (CEX) bulunan Ethereum (ETH) miktarı, yaklaşık son on yılın en düşük seviyesine geriledi. Zincir üstü veriler, yatırımcı davranışının kısa vadeli al-sat işlemlerinden uzaklaşıp uzun vadeli tutma ve stratejik birikime yöneldiğini net biçimde ortaya koyuyor. Kurumsal talep, staking faaliyetleri ve Layer-2 kullanımının genişlemesiyle birlikte ETH, likit piyasalardan kademeli olarak çekiliyor. Bu yapısal değişim, Ethereum’un arz dinamiklerini dönüştürürken genel piyasa likiditesinin de daha kısıtlı hale gelmesine neden oluyor.
ETH Çıkışları Dağıtımı Değil, Birikim Sürecini İşaret Ediyor
Başlıca tüm işlem platformlarında Exchange Supply Ratio (Borsalardaki Arz Oranı) düşüş trendini sürdürüyor. Bu gerileme, borsalardan uzun vadeli saklama çözümlerine, saklama hizmetlerine ve özel cüzdanlara doğru gerçekleşen istikrarlı net ETH çıkışlarının bir sonucu. Tarihsel olarak bu tür hareketler, dağıtım döngülerinden ziyade birikim fazlarıyla örtüşüyor. Borsalarda erişilebilir token sayısının azalması, kısa vadede satış baskısının da düşmesine yol açıyor. Bu değişimin temel nedenlerinden biri, Ethereum’un proof-of-stake (PoS) mimarisi. Staking getirileri sayesinde yatırımcılar, ETH’lerini borsalar dışında kilitlemeye teşvik ediliyor. Staking sözleşmelerine giren sermaye arttıkça likit arz daha da azalıyor. Talebin istikrarlı olduğu dönemlerde bu mekanizma, doğal olarak daha sıkı bir arz ortamı yaratıyor.
Uzun Vadeli Kurumsal Talep Ethereum’un Arz Dinamiklerini Güçlendiriyor
Rezerv stratejileri, ETF ürünleri ve bilançolarda tutulan varlıklar aracılığıyla Ethereum’a olan kurumsal maruziyet artmaya devam ediyor. Bu kurumlar genellikle daha uzun zaman ufkuyla hareket ettikleri için devir hızını düşürüyor ve arzın katılığını artırıyor. Bu nedenle, likiditenin sınırlı olduğu ortamlarda nispeten küçük sermaye girişleri bile fiyat üzerinde daha büyük etki yaratabiliyor. Aynı zamanda Ethereum’un Layer-2 ekosistemlerine yönelen sermaye akışı da hız kazanmış durumda. Daha düşük işlem maliyetleri ve DeFi faaliyetleri için ETH; Base, Arbitrum ve Optimism gibi ağlara taşınıyor. Bu göç, varlıkların merkezi borsalardan uzaklaşıp merkeziyetsiz ortamlara çekilmesine neden oluyor. Artan self-custody benimsenmesiyle birleştiğinde, bu gelişmeler düşük likiditeli bir piyasa yapısını destekliyor.
Daha güncel kripto haberleri için Crypto Data Space’i takip edebilirsiniz.








