Öne Çıkan Haber Başlıkları
- 1 Yatırımcılar itibari paradan kaçarken altın rekor kırdı — Bitcoin hâlâ güvenli liman mı, yoksa riskli varlık mı?
- 2 Aynı Temada İki Farklı Yol: Bitcoin ve Altın
- 3 Bitcoin Güvenli Liman mı, Yoksa Riskli Varlık mı?
- 4 Dijital Altın Anlatısı Hâlâ Geçerli mi?
- 5 ETF’lerdeki Para Akışı Bitcoin’i Tehdit Edebilir mi?
- 6 Değer Kaybına Karşı Strateji Geçerliliğini Koruyor mu?
Yatırımcılar itibari paradan kaçarken altın rekor kırdı — Bitcoin hâlâ güvenli liman mı, yoksa riskli varlık mı?
Enflasyon endişeleri, artan borç yükü ve ABD Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dair belirsizlikler yatırımcıları güvenli limanlara yönlendirirken, altın fiyatları Ekim ayında ons başına 4.000 doların üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Yılbaşından bu yana %60’ın üzerinde yükselen altın, büyük yatırım araçlarını geride bıraktı.
Analistler, bu güçlü yükselişi JPMorgan tarafından tanımlanan “değer kaybına karşı korunma (debasement trade)” stratejisine bağlıyor. Bu strateji, fiat (itibari) para birimlerinin değer kaybetmesi riskine karşı yatırımcıların altın ve Bitcoin gibi reel varlıklara yönelmesini ifade ediyor.
Aynı Temada İki Farklı Yol: Bitcoin ve Altın
Her iki varlık da değer kaybına karşı korunma söyleminin merkezinde yer alsa da, son dönemde fiyat hareketlerinde belirgin bir ayrışma gözlemleniyor. Bitcoin son bir haftada %8 düşüşle 111.207 dolara gerilerken, altın aynı dönemde yaklaşık %6 değer kazandı.
The Coin Bureau kurucu ortağı ve kripto analisti Nic Puckrin, bu ayrışmaya dikkat çekerek şunları söyledi:
“Altın alımları bu yıl hız kazandı, ancak dolar cinsinden küresel borç miktarı 50 trilyon doları aşıyor. Dünya henüz dolardan vazgeçmiş değil. Eğer dolar ani bir şekilde güç kazanırsa, anti-dolar pozisyonları ciddi şekilde sarsılabilir.”
Puckrin ayrıca, uzun vadeli trendin hala itibari para birimlerinin değer kaybına işaret ettiğini belirtirken, kısa vadede yaşanabilecek ani bir dolar rallisinin Bitcoin dahil olmak üzere tüm riskli varlıklarda sert dalgalanmalara yol açabileceğini ifade etti:
“Altın ve Bitcoin uzun vadede güçlü varlıklar olabilir, ancak doların beklenmedik şekilde yükselmesi çok can yakabilir.”
Bitcoin Güvenli Liman mı, Yoksa Riskli Varlık mı?
Jeopolitik gerilimlerin tırmanması, ABD’nin mali açıklarına dair artan kaygılar ve Çin ile ticaret savaşının yeniden alevlenmesi gibi faktörler, yatırımcıların portföylerini yeniden gözden geçirmelerine neden oldu. Bu ortamda kripto para piyasasında 19 milyar dolarlık satış dalgası yaşandı.
Uzun süredir Bitcoin eleştirmeni olan Peter Schiff, yayınladığı bir podcast’te şu ifadeleri kullandı:
“Bitcoin, diğer riskli varlıklarla birlikte hareket ediyor… Altın gibi güvenli liman değil. Dünya, dolar standardından çıkıp tekrar altın standardına dönüyor.”
Bu tür yorumlar, Bitcoin’in gerçek bir enflasyon koruması mı yoksa teknoloji hisselerine paralel hareket eden bir riskli varlık mı olduğu yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Dijital Altın Anlatısı Hâlâ Geçerli mi?
Her şeye rağmen, Bitcoin’in uzun vadeli değer saklama aracı olarak işlev gördüğünü savunanlar da var. Tether CEO’su Paolo Ardoino, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda şunları yazdı:
“Bitcoin ve altın, diğer tüm para birimlerinden daha uzun süre ayakta kalacak.”
Ayrıca, zincir üzerindeki (on-chain) veriler, Bitcoin ile altın arasındaki korelasyonun arttığını gösteriyor. Bu da bazı yatırımcıların bu iki varlığı portföylerinde birbirini tamamlayıcı şekilde kullandığını düşündürüyor.
Cryptoquant CEO’su Ki Young Ju, bu konuya dair şunları söyledi:
“BTC-altın korelasyonu yüksek; dijital altın anlatısı hâlâ yaşıyor. Enflasyona karşı korunma talebi henüz bitmiş değil.”
ETF’lerdeki Para Akışı Bitcoin’i Tehdit Edebilir mi?
Kurumsal yatırımcıların varlık tercihleri de dikkatle izleniyor. Bazı uzmanlara göre, son dönemde Bitcoin ETF’lerine (borsa yatırım fonları) yönelen sermaye, altın ETF’lerinden çıkışlarla karşılandı. Bu eğilim tersine dönerse, Bitcoin üzerinde baskı oluşabilir.
Peter Schiff, bu konuda da uyardı:
“Bitcoin’in en büyük riski, altın ETF’lerinden çıkıp Bitcoin ETF’lerine yönelen sermaye. Bu yatırımcılar tekrar altına dönebilir.”
Schiff ayrıca, bilançolarında Bitcoin bulunduran şirketlerin, ekonomik baskı dönemlerinde bu varlıkları satmak zorunda kalabileceğini, bunun da fiyat üzerinde ek bir baskı yaratabileceğini belirtti.
Değer Kaybına Karşı Strateji Geçerliliğini Koruyor mu?
Kısa vadeli fiyat farklılıkları ve varlıklar arası ayrışmalara rağmen, yatırımcıların itibari para sisteminin dışındaki varlıklara olan ilgisi artmaya devam ediyor. Bu tercihin altınla mı yoksa Bitcoin’le mi yapılacağı ise yatırımcının risk algısı ve zaman ufkuna bağlı.
Altın, yüzyıllardır süregelen parasal güvenilirliği ve küresel kabulüyle öne çıkarken; Bitcoin ise dijital taşınabilirlik, sabit arz ve sansüre karşı dayanıklılık gibi avantajlar sunuyor. Ancak, halen yüksek volatilitesi ve piyasa duyarlılığına olan bağımlılığı ile dikkat çekiyor.
“Değer kaybına karşı korunma stratejisi” (debasement trade) tartışmalı bir konu olsa da, bu stratejiyi destekleyen temel dinamikler — enflasyon, borç yükü ve jeopolitik belirsizlik — varlığını sürdürmeye devam ediyor.
